Evrendışı Teorisi
Düşünce, ide, salt düşünme irâdesi dünyâ ve kâinat ile mürekkeptir. Yalnız insanlar değil, hayvanî hareket de olduğuna göre, ihtivâ ettiğimiz kâinat yâ evrenimiz tasavvurunda sınırlı kalmaz ise? Bu en mühim sorudur. Evrendışında ne var? Aksiyon, zaman kavramı kozmosüstü müdür? Uzaylı adı verilen mevcudiyetler, şâyet evren dışını tanıyor ise, bugün dünyadaki her şeyi, insanların şuuru hâricinde yönetiyor olmalılar. O hâlde biz mekân ile kâniyiz. Yâni “mekân” kavramı bütün canlıları yanıltıyor. Uzaylı adını verdiğimiz mevcudiyetler, mekân üzerine mekân yaratıyor veyâ teşekkül ediyor ise, biz, ancak eskiyen teknoloji kavramıyla uyuyoruz. “Evrendışı Teorisi” gayet kapsamlıdır ve ilâhiyat felsefesi de ihtivâ etmektedir. Felsefe bu teoride, güncel bilimden üstündür. Bilinmeyen boyutları aramak, kâinatımızda ya mümkün değil ise? O hâlde evrendışına bakalım. Meselâ meditasyonlar… Çeşitli ruhî geçiş, bilinmeyen, görünmeyen unsurlar ile irtibat kurmak ile de tanımakta ufak katkı sağlayabilir. Çocukluğumuzda korktuğumuz hayâletler, dinlerde bahsi geçen cinler, bilimde düşünsel olarak uzaylılar, melekler, Tanrılar… Bunlar evrendışı bahsi ise, onlara evren kaideleri sebebiyle ulaşamıyoruz. Tıpkı fizik kuralları gibi. Biz, hâlâ fizik kurallarını yok edemedik. Uçarak bir yerden bir yere seyahat veya intikal edemiyoruz. O hâlde, evrendışındaki bir mevcudiyette, düşünce, hâl, hareket, aksiyon, vehim, ide, kuruntu, vesvese, beyinsel işlevler, sinir, espri, duygular, hisler yoktur. Demek oluyor ki, Tanrı kızmaz, yargılamaz, emir vermez. Uzaylılar ile direkt temâsa geçse idik, bizi anlayamazlardı. Onlar ile iletişime geçemezdik. Dr. Kaku, uzaylıların Amerikan İngilizcesi konuşacaklarını iddia ediyor. Fakat onlar konuşmadan önce, beynimizi doğrudan yönetme seçeneğini neden seçmesinler? Böylece bütün dünyaya hâkimiyet kurarlardı. Şâyet bu metin ile ilgilenilir ise, “evrendışı” teorisi genişlemeli ve münâkaşaya açılmalıdır.
Prof. Dr. Masaki Kaku