DR. MASAKI KAKU

Hudutsuz Aksiyon

May
06

İnsanlar daima ilkin en zor olandan başlamalıdır şeklinde bir teori öne sürdüğümde, çünkü böylelikle kolay olanı da kavramış oluruz, derdim. İnsan aslen hiçbir koşulda hudut tanımayan, ulvi niteliğe sahip olan bir varlıktır. Böyle olduğu için insan, ruhunda barınan irade yoluyla her şeye uzanabilir manasını taşır. İradenin ulaşamadığı yerlerde başlayan ızdıraplar çektikçe insanda olan iç dava daha da kıvılcımlaşarak onu artık hudutsuz kılmaya başlar. İnsan ve insan iradesinde hiçbir sınır olmadığı halde ona devamlı olarak acizlik tanısı koyanları anlamak güçtür. Şöyle izah edelim, insan, ancak aksiyonsuzken acizdir. İnsanla ezelinden beri bütünleşmiş olan aksiyon, insandan hiçbir şekilde koparılamaz. Aksiyonun mahrumiyeti durumunda olan insan derhal ölecek ya da ölmek için dilenecektir. Acizlik diye yalnızca buna denebilir. Yaşamsal neşvedeki maneviyatı sonsuz merhalede tatmış olan her insan hareket ve başarı alanında sınırsızlaşmış olduğunu hissetmektedir. Bunun için insandaki yüksek moral ihtiyacı, bu bağlamda da onu doyurmak zorunludur. Sınırsız insan kavramındaki süper varlık, bir bakıma manevi çevresinin de sınırsız olmasıyla beraber ortaya çıkmaktadır sanıyorum. Pınarı ızdırap olan mutluluk ve sarsılmaz güçlü moral olmadıkça insanın yaşam sahasında yükselmesi zorlaşır.

Düşüncede sınırsızlık, düşüncenin sınırsız olarak attığı adımlarla gerçekleşir. Bu da fikri, zihni ve ilmi bir aksiyondur. Doğru noktalardan başlayan düşünceler, daha sonra adeta şahikaya yükselecektir. Toplum, topluluklar arasındaki popüler düşünceler yerine her insanın kafasında yer etmemiş, var olmayan, oldukça zor şeyler üzerinde düşünmek kişiyi ilkin aydınlatacak, nihayetinde onu yüksek basirete ulaştıracak ve herkesten ayrı kılacaktır. Herkesin sahip olduğu düşünceler taşımak, dünyayı da herkesin gördüğü gibi görmekten başka bir şey değildir. Hudutsuz insan şekline göre kişi, herkesten başka üslupta, yepyeni bir anlayışta olmalıdır. Yeni şeyler söyler, konuşur ve uygular. Bir söz ya da fikri tekrar etmek onun mesleği değildir.

Dünya, yaşamı anlamanın güç olduğu gibi, insanı tamamiyle kavramak ve tanımak da aynı şekilde büyük bir zorluk taşır. Zihnimizde Tanrının düşüncelerine ulaşamadığımız gibi, tıpkı içinde bir Tanrı olan insanın iç dünyasına da kolay kolay giremiyoruz. İnsan, esrarlı derununda ayrıca bir dünyada yaşıyor. Bunun içindir ki insanı her şeyden güçlü kılan o yegane unsuru bulmak zor iştir. İçeride yalnızca bize özgü olan dünya, dışarıda herkesle birleştiğimiz bir hareket dünyası vardır. İçimizdeki hareketi ortaya koyan şey olmadığında, dışarıda da hareket edemiyoruz. İnsan her şeyiyle birlikte aksiyonda bulunmak için düşünür. Aksiyon kuşkuusz onu en ileriye taşıyarak süper insan mertebesine kadar yükseltecektir.

İnsanın felsefesi yalnız güçtür. Tabiatında güç olan insanın, rekabet alanında güçsüz kalması utanç vericidir. Bedensel ve ruhsal güç olmadığında insan için yaşamın sürmeyeceği gibi, zarar verilmiş olan kişilik ve hayati değerlerin yokluğunda da yaşam devam etmeyecektir.

İnsanın yaradılışında süper varlık ünvan ve niteliği vardır. Fakat bu niteliğe kavuşmak için düşünmek, bu bağlamda da hareket etmek gerekiyor. Hareket etmeyen insan bütün mahiyetini yitirecektir. Bugün önemli bilim, sanat insanları hareket ettikleri için yüksek ün ve mevki bulmuşlardır. En kısa tanımıyla duran insan yeniliyor ve birçok ruh ve bedensel hastalıklara maruz kalarak tahrip ve en sonunda mahvoluyor. Süper insan olarak tanımladığımız kişiler, hayat doludur. Çünkü onlar aksiyon ve hareket etmekten sakınmıyorlar. İnsanın hayata dair ilk adımı, kesintisiz ve daimi adımlar olmalıdır.

İnsana acizdir diyen kimselerin tek isteği şey onu aciz kılmaktır. Yalnızca bu tür kimseler aciz, güçsüz, hareketsizdirler. İnsanın içindeki dünya, işte onun sonsuz kudretidir.

KURT

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir