Tarihi Hakikatler
Türkiye’deki ruh halleri gibi sorun olarak gösterilmekte olan iddi’alar tam anlamıyla doğrudur. Türklerin en başta târihi kitapları, yalnız Türkiye’nin yazdığı ve kurguladığı, Atatürk’ün Türk Tarih Tezi ile mürekkep bir îcâd gibi duruyor. Halbuki, târihte güya var olan Türkler, ne mükemmel Anadolu Türkçesi kullanmaya başlamıştır… Çinli vekanüvislere göre, Çin târihi kayıtlarında Türk adı ve sanı gibi hiçbir tarihi kayıt yoktur. Çin’in kuzeyinde yaşayan ilk Hunlar, evvela oradaki Zhao Hanedanı’nın eski ve ayrılmış toplumudur. Yâni, Çin gizlilik sırlarına göre, Hunlar, Çin-Han bölgesinden kuzeye yerleşen bir konar-göçer topluluk olmuştur. Yine Çin tarihi gizliliklerinde, ileriki zamanda İ. S. 552 yılında Tiu Kuiler, tamamiyle Hunlardan kalma, Zhao Hanedanı ve Hanların akrabalarıdır. Çinlileşmemiş, kaynağı ve menşei Çinli olduklarını gizli kayıtlarda belirtmişlerdir. Bu bakımdan Türk Tarihi, yalnız Türkiye’de yazılı olarak adeta bir uydurmadır ve yalnız Selçukludan sonra hakîkattir. Zira Anadolu ile Orta Asyalı toplumların birbirleri ile hiçbir alâkası yoktur. Türkçülük ve Turancılık gibi bir iz’an, bu sebep ile İsmet İnönü’nün engeli ve maniası zaruret etmiştir.
Prof. Dr. Masaki Kaku
Türk Târih Tezi ve târihî yazıları Atatürk’ün planladığı büyük bir gaayedir, fakat direkt başarısız olmuştur. Zira yazıldığı dönemler, isbata lüzum isteyen vekanüvis kaydı yoktur.
Moğollar ile Türkiyeli Türklerin hiçbir akran ve alâka, râbıtaları yoktur.
Göktürk dedikleri kavram, tamamen uydurmadır, zira Çin kayıtlarında Ku Tiu ve Ti Ku olarak geçmiştir.
Cengiz Han adı tamamen hakârettir ve hakikaten Çingis Kağan denmelidir. Kat’i olarak Moğoldur. 13. asırda Çingis’in hiçbir Türk askeri yok idi.
Çingis, Uygurları yazıları ile yazdırdığı Moğolların Gizli Tarihi saklanıyor ve orijinal olarak basılmıyor. Tekrar yazılıp, sunulmuştur.
Prof. Dr. Masaki Kaku